30 Ağustos 2014 Cumartesi

Her kayıp, bir parça "ölümdür"!





Çok sevdiğiniz, birlikte yaşadığınız, onsuz bir yaşamı düşünemeyeceğiniz ölçüde yaşamınızda yer etmiş kişiler, varlıklar da, sizi bezdirir arada bir; içinizin bir kuytularında onlardan kurtulmak istersiniz. O kişinin, o varlığın ölümünü bile geçirirsiniz usunuzdan, getirirsiniz gözünüzün önüne ( tepkinin ilkelliği apaçık değil mi?). Kendinizi ne kadar bağlı (sözcüğün hemen hemen her anlamıyla bağlı) duyduğunuzun bir kanıtı değil midir zaten bu çılgınlık? Çılgınca şeyler düşündüğünüzü de bilirsiniz (suçluluk duygularından falan söz etmiyorum) çünkü bilirsiniz ki onsuzluk, sizin de, en azından bir parça ölümünüzdür. Düpedüz. Evet, ölenlerin ardından yaşandığını, ölenle ölünmediğini herkes bir gün öğrenir. Ama eksilerek, azalarak, sakatlanarak, bir yeri koparak yaşandığını...


Bilge Karasu
Ne Kitapsız Ne Kedisiz
Syf- 9-10
Metis Yayınları

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Acaba sevdiği erkeğe nasıl güler?






Onun esmer yüzü kıpkırmızıdır. O güldüğü zaman insanın yüzüne bütün saffeti, kadınlığıyla bakar. Onun kendisine güldüğünü gören her erkek aldanabilir. "Nihayet... Oh! Nihayet, bana güldü. Benim için  güldü.Benimle beraber olmanın hazzıyla güldü." dememeye imkân yoktur. O  kadar sana bakarak senin için güler ki... Halbuki onun sevinme, gülme tarzı böyledir. Kadınlara da, kız arkadaşlarına da, hocalarına da belki de anasına, babasına da böyle güler. Nihayet bu canlı, bu sana gibi gülüşün sırrı keşfedildi mi insanın kendine bir sual sormamasına imkân yoktur.
  - Acaba sevdiği erkeğe bu kız nasıl güler?


Sait Faik Abasıyanık
Medarı Maişet Motoru
Syf-87
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Foto: El secreto de sus ojos filminden

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Pişmanlık!






İnsanların kafasının içinden ne geçtiğini biraz olsun anlıyorsam, sizin pişmanlık duygusu içinde olduğunuzu söylerdim,
Yapmadığım şeyler için mi pişmanlık duyuyorum?
Kimi insanlar, en berbat pişmanlığı, yapılmasına izin verdiğimiz şeyler yüzünden çektiğimizi ileri sürer.



Jose Saramago 

Görmek
Syf-135
Can Yayınları

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Kanatları Terli Kumru





Yarı açık yakasının ardında
Perdelerden sızan bir dolunay göğsü.
Eğilip usulca, kulağımı
Sol memesinin üstüne koyuyorum
Görmek için yüreğinin ülkesini.
Sonra doğruluyorum titreyerek
Gözleri yemyeşil bir çift yol.
Uzun bir koşu için uzanıp ağzından
Harlı soluğunu içiyorum.Ellerim bulutlar içinde rüzgâr
Dilimi dişinin dibinde gezdiriyorum.

Yedi rengin içinden sıyrılan
Bir dünya gülüyor odanın tavanında.
Çayın sesi camın buğusu örtüsü somyanın
Mutluluk elle tutulan bir duygu oluyor.
"Yaşamak - diyor- önce bedenin ülkesinde
Sonra senin ülkende, evinde, sokağında
Her şey daha kolay bundan sonra..."
Bir ışık çizgisi sırtından topuklarına
Damla damla yürüyor sisler içinde...
Yüreğim kanatları terli bir kumru
Uçup uçup kirpiğinin ucuna konuyorum...

1993

Şükrü Erbaş
Bütün Şiirleri -2
Syf-28
Kırmızı Kedi Yayınevi

11 Ağustos 2014 Pazartesi

"Sen zaten arıyordun"






"...Konuştuklarımız başlangıçta her zamanki gibiydi, birbirimizi kavrıyorduk, ele geçiriyorduk, sonra sonra işin can damarına geldik. Durdum. Benden söz açmıştı, beni bulmaktan... Durdum. Sen zaten arıyordun dedim, bir şeyler arıyordun dedim, onları bulmağa hazırdın dedim, o zaman karşına ben çıktım, hazırdın bulmağa, bende buldun o aradığını, bende görmek istediğin, bulduğun şeyleri bulmağa hazırdın...İpi uzatmıştım, elimdeydi, çekişine göre ya düğümü sağlamlaştıracak ya da çözecekti. Bekliyordum. Başını salladı. Bekliyordum...""


Bilge Karasu
Troya'da Ölüm Vardı
Syf-139
Metis Yayınları