21 Mayıs 2016 Cumartesi

"Hepimiz Sınırdaki İnsanlarız"

   



      Bir yandan çocukça bir dünya cenneti kurma ümidi, diğer yandan kendisinin elde edemediğini başkalarında görmeye katlanamayanların kıskançlığı ile eşitlikçilik, insanların kullanılacak malzeme('insan materyali') statüsüne indirgenmesi keyfiyetine karşı hiçbir savunması olmayan parçalanmış toplumlar yarattı. Kale duvarlarıı yıkıldı ve insanlar korumasız bırakıldı; fakat bunların hepsi bizim rızamızla, çoğu zaman ise sürekli ve dürüst katkılarımızla gerçekleşti. Değiştiren bizleriz, insan hayatının imkânlarını belirleyen şartlar değil, ve kararlar verilirken başka tarafa bakmayı tercih edenlerin ve insanların kanunlarına Allah'ın kanunlarıymış gibi itaat edenlerin şikayet etmeye hiç hakları yok.
      İnsanların, insani bir uyanıklık (basiret) düzeyine ulaşmadan hayvanlara özgü dikkat ve kurnazlığı kaybettikleri söylenebilir. Dünya işleri 'Allah'ı hatırlamalarına' izin vermiyorsa, dünyada kendilerini kuşatan tehlikelere dikkat etmelerini de engeller. Sadece ebedi selametlerini değil, mevcut güvenliklerini de umursamayan bu insanlar, İslâm terminolojisi içinde ifade etmek gerekirse, (iki kere) 'gafiller'dir (gafilûn).
      Plotinus'un "kötü insanlar yönetilenlerin zayıflığındanyararlanır ve bu adildir" sözünü bir kez daha hatırlamakta yarar var. Politik alanda özgürlük güçlü ve uyanık olanın ayrıcalığıdır. İstikrarlı dönemlerde zayıflıktan yararlanılmayabilir fakat çalkantılı dönemlerde, her şey  tek bir potada eritileceğinden hiç kimse savunmasız yaşayamaz veya ağacı saran sarmaşıkları görmemezlikten gelemez... Huzur başka bir yerdedir. Hepimiz sınırdaki insanlarız


Gai Eaton
KALENİN KRALI Modern Dünyada İnsanın Tercih ve Sorumluluğu
Syf-120
İz Yayıncılık