16 Şubat 2015 Pazartesi

Mehmet Akif Ersoy'un Kur'an tercümesi yapmaktaki çekinceleri



Oğlum, sen bu işi basit mi sanıyorsun? Tercümesi istenen eser roman değil, beşeriyetin ictimai mihverini değiştiren Kur'an'dır. Herhangi bir ifade ve ibarenin bile her tabirinde, hatta her kelime ve harfinde -dilbilgisi bakımından- tasrih ve teşmil, ta'rif ve tenkir gibi incelikler vardır. Mesele kelâmullah'a gelince, ondaki eslâftan hikâyeleri ve ahlâki ibret tavsiyeleri, emir ve nehiyleri, temsil ve tenzihleri, tebşir ve tenzirleri, vaad ve vaidleri, tergib ve terhibleri başka dil ile söylemek mümkün mü? Dahası var: tefsirsiz ve izahsız tercümeyi eline geçirenlerden bazı mızrak kafalı cüretkârlar türeyecek; "Kur'an'ın mânâsını - arapça bilmediğimiz için- anlayamıyorduk amma işte tercümesi meydanda. Bizim de akıl ve idrakimiz, bizim de yeter derece kiyaset ve siyasete vukufiyetimiz var" diyerek pis pabuçlarıyla mindere, minbere çıkacaklar ve oradan vaaz edecekler, hutbeler (nutuklar) iradına yeltenecekler, İslâm'daki hakiki mânâ ve maksadı kavramadan irşad yerine ifsada kalkışacaklar.Öyle küstahların önüne ne ile ve nasıl geçilir? (*)



Kur'an'ı tercüme edemedim. Hayır, tercüme ettim; hem bir değil, iki kere tercüme ettim. İlk tercümeyi yaptım, hiç beğenmedim. Naim merhumun hadis tercümelerinde yaptığı gibi kavis içinde muâvin kelimeler kullanarak eksikliğini tamamlamak istedim, bu da olmadı. Bu da Kur'an-ı Kerim'in aslındaki belagatını bozuyordu. Bazı kelimelerin ve umumi surette edatların mukabillerinin bulunmaması, edebi birer vecize olan bazı cümlelerde olan o kısa ayetlerde müteaddid edatın ictima etmesi, tercümeyi imkânsız bir hâle koyuyordu. Kur'an'ın tam tercümesindeki imkânsızlık ne benim kusurumdu, ne de dilimizin. Ben tercüme ile meşgul olurken farsça ve fransızca tercümeleri de gördüm. Benim türkçe tercümem onlardan yüksekti.Fakat bu nisbi yükseklik benim edebi zevkimi tatmin etmiyordu. Kur'an'ın nazmındaki i'cazkâr belağata baktıkça hayranlığım artıyordu. Tercümemden utanıyordum. Birisi Allah'ın kelâmı idi, öbürü Akif kulunun tercümesi. Bu vaziyette ben bu tercümeyi İslâm ümmetinin ve türk milletinin eline nasıl sunabilirdim? (**)

Dücane Cündioğlu
Bir Kur'an Şairi
Syf. [144-145 (*)-167(**)]
KAPI YAYINLARI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder