26 Ekim 2015 Pazartesi

Aklın bakkal senin!





 Ben, Zorba'nın bu vahşi sevgisinden korkmuş bir halde, "Belki de kalırım," dedim. "Belki de seninle gelirim; ben özgürüm."
     Zorba, başını salladı.
"Hayır, özgür değilsin.," dedi. "Senin bağlı bulunduğun ip, öbür insanlarınkinden biraz daha uzun; hepsi bu kadar! Senin patron, uzun ipin var, gidip geliyor, kendini özgür sanıyorsun. İpi koparmadın mıydı da..."
     Zorba'nın sözleri, içimdeki açık bir yaraya dokunup acıttıkları için inatla, "Bir gün koparacağım!" dedim.
     "Güç, patron, çok güç! Bunun için delilik gerek, delilik, duyuyormusun? Ya hep ya hiç! Ama sende beyin var ve seni bu yiyecek. Aklın bakkal senin, defter tutuyor, bu kadar verdim, bu kadar aldım; kâr şu kadar, zarar bu kadar diye yazıyor. Yani, iyi bir sahip, her işi sermiyor, her zaman arkayı kolluyor. Hayır, ipi koparmıyor rezil, onu sıkı sıkı elinde tutuyor, kaçırırsa mahvoldu demektir zavallı, mahvoldu demektir! Ama, ipi koparmadıkça, hayatın ne tadı vardır, söyler misin bana? Papatya papatyacıktır; rom değil ki dünyayı altüst etsin!"


Nikos Kazancakis
Zorba
Syf.-336
Can Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder